Düşünün ki herkesten farklı ve fayda sağlayan bir ürün geliştirdiniz. Mesela siz yürürken yanınızda sizinle süzülen bir atıştırmalık tepsisi geliştirdiniz. Düşünün ki siz spor yapıyorsunuz, tepsi üzerinde sizin istediğiniz anda içebilmeniz için su var veya evde temizlik yaparken en sevdiğiniz hamburgeriniz istediğiniz anda yiyebilmeniz için yanınızda süzülüyor. Olur mu bilmem ama olması muhtemel bir buluş bence. Hatta şuradan eğlence için hazırlanmış bir versiyonunu izleyebilirsiniz. Veya benim daha önce hazırladığım Cami Sterilizasyon Cihazı Video Sunumunu izleyebilirsiniz. Böyle bir ürüne sahip olduğunuzda inanın satış yapmak düşündüğünüz kadar zor olmayacaktır ve yapılacak ambalaj tasarımı inanın ürünün önüne geçip satışını hızlandırmayacak çünkü, her iki ürün içinde zaten bir kitleniz her zaman olacak. Ama son zamanlarda aldığınız en son ürünü kafanızda bir canlandırın. kaç tanesinin ambalaj tasarımı kötüydü? Gelelim kritik sorumuza: Ürünü Sattıran Ambalaj mı yoksa ambalaj tasarımı mı ürünü sattırır? Hadi ön açıklama kısımlarını bir yana bırakıp işin detaylarına giriş yapalım.
Ambalaj Tasarımının Satışa Etkisi
Tüketici alışkanlıklarını hatırlıyorsunuz değil mi? O kadar uğraşıp yazdım, okumadınız mı yoksa. Hemen şuradan okuyup geri gelin bari. Şimdi bu bilgiler ile doğru bir ambalaj tasarımında hareket unsurlarımıza bir bakalım.
Ürünüm iyi diyor musun? Alternatifin yok, poşete sarsam satar diyor musun? Deme işte bunu, geçti o devirler.
En son kendime bir kulaklık aldım. Ben denemeyi severim tarzı adamlardanım ama bir bakalım mantığı ve bir arkadaşım dedi grubuna da giriyorum. Arkadaş, kulaklık nedir ya? İnternet'e bakayım dedim, milyon tane alternatif çıktı karşıma. En iyi markalar belirlendi, ama para harcamak istemiyorum. Fiyat performansa bakıldı, sanki Philips 3060 olacak gibi duruyor. Böyle olmayacak en iyisi bir teknoloji markete gidelim görelim de alalım diyerek en yakınımda Teknosa var oraya gittim. Lan, adamlar bir stand açmış en ucuz kulaklık 100 lira. Kulaklık için sanki çok durumum var, bu arada 1000 TL ve üstü kulaklık bile var ama bana ne yani, vardır bir kitlesi. Ben laptop ile çalışırken kulağımı ağrıtmayacak, iyi kötü ses verecek, e birazda şekli şemali düzgün olacak bir şey bakıyorum. Derdim sesi midemde hissetmek veya sesi bilmem kaç kanallı duymak değil açıkçası. Hemen Teknosa yanında Carefour var, elektronik eşya alınır mı demeyin, BİM'den bile teknoloji ürünü alan milletiz birbirimizi kandırmayalım. Çok enteresan en pahalı ürün benim almayı planladığım Philips kulaklık ve 49,90 satış fiyatı var. (50 deseler koyar yemin ederim, indirime bak) Ama bir şey var, denemeyi severim diyen yanım olum baksana çok değişik şeyler var, incelesene diyor. Enteresan ve daha önce adını hiç duymadığım markalar mevcut ortamda. Salak salak bir o kulaklığı alıp bakıyorum, bir ötekini. Özellikler kafa kafaya görünüyor ama bir terslik var. Kutular iyi hoş ama nerede ise hepsi bir açılıp incelenmiş. E, ikinci al ürün satın almayacağım bu nedir ki derken dönüp dolaşım ambalajını benden daha önce hiç kimsenin açamayacağı Philips kulaklığı alıp yoluma devam ettim. Sonuç, iyi işte ses veriyor daha ne olacaktı diyorum ama alışveriş yaparken gerek mekandaki görevlilerin ilgisizliği gerek daha önce inceleme yapan müşterilerin hayvanlığı nedeni ile yeni bir markaya şans vermekten alıkondum diye düşünüyorum. Yine de sonuç, ambalajı iyi olan kazandı diyebiliriz.
Satış Sağlayan Doğru Ambalaj Tasarımı Nasıl Olmalı?
-
Ambalaj Tasarımı Tatmin Hissiyatı Oluşturmalı
Ürün tatmininden önce ambalaj tasarımının tatmini gelir. Kıyafetine bakarak insan seçmek yanlıştır ama şekline bakarak ürün seçemeyeceğimizi söyleyen bir yaklaşım yok. Ama bu demek değildir janjanlı kımıl kımıl tasarımlar tercih edilir olmalı. Birazda görsel zevkiniz olsun. Burada ambalaj tasarımı yapan kişinin hedef kitleyi en iyi şekilde anlaması ve sınırların dip noktalarına varabilmesi bence en önemli unsur olacaktır. Bu konuda son zamanlarda en sevdiğim çalışma "Gagoz Gazozları". Gazoz meselesi ne kadar ciddiye alınabilirse okadar ciddiye almışlar ve önerileri dikkate alarak alışveriş yapıyorsanız alın deneyin derim. Ambalaj tasarımına bir bütün olarak baktığımızda şişenin şekli, tipografi kullanımı ve kullanılan dil çok iyi olmuş. Ürün kalitesi ile denediğinize pişman olmuyorsunuz. Yine aynı firmanın bir diğer ürünü olan Trıshka için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ambalaj tasarımı tamam ama ürün cidden tırışka.
-
Ambalaj Tasarımı, Özel Hissettirmeli, Mutlu Etmeli
Özel hissetmek herkesin hakkı ve cidden herkes özeldir. Bunu size hissettiren pek çok kişi ve olay vardır. Aldığınız üründe aynı hissiyatı vermeli. Örneğin ben daha öncede bahsettiğim gibi daha önce hiç açılmamış bir ürünü almayı çok severim, hem kim sevmez canım. Alacağınız ürünün kutusuna baktığınızda "ne güzel keşke benim olsa" diyorsanız o ambalaj olmuştur. Ama bunu yaparken aşırılığa kaçıp ürünü olduğundan öte kalite göstermeniz alıcıyı mutsuz edecektir. İşte bunlar hep ince çizgiler.
-
Ambalaj Tasarımı Ürünü Yansıtmalı
Çok komplike bir durum yok. Ne alacağımı bilsem güzel olmaz mı? Ama bunu yaparken karşılaşılan en yaygın hata ürünün kendisine ait fotografı alıp ambalajın ğstğnde kullanmak. Bu durumun olmaması gerektiğini söylemiyorum ama özellikle zeytinyağı ambalajı ve çerez ambalajı tasarımlarında ürünün ambalaj tasarımının tamamına hakim bir şekilde kullanılması sizce de biraz tuhaf değil mi? Ürünü anlatmak için tipografi veya illüstrasyon kullanılsa daha iyi olmaz mı? Ambalaj tasarımı yaptıracak kişi, sözüm sana, ihtiyaçlar ve sunum şekline karar verdiğinizde bunu bir düşün olur mu? Gerçekten hedef kitlesi üstünde zeytin fotoğrafı olmayan bir ürünün zeytinyağı olduğunu anlayamayacak diye düşünmüyorsun dimi? Zeytinyağı kullanıcısı belli bir bilinç ile zeytinyağı kullanmaktadır ve bilinçli kullanıcıya en şekil ambalaj tasarımını gönül rahatlığı ile sunabilirsin.
-
Ambalaj Tasarımı Rafta Kendini Göstermeli
Çok sihirli 5 saniye. Hayat için çok kısa, görmek için çok uzun. Türkiye'de 2015 yılında, erkek boy ortalaması 173 cm, kadın boy ortalaması 162 cm olarak ölçümlendi ve yeni nesiln giderek uzadığı net olarak biliniyor. O zaman 150 cm ile 180 cm arasına konan ambalajlar en çok görünen ambalajlar olacaktır. Bu alanlar genelde en iyi (en çok parası olan) markalar tarafından tutulmuş oluyor. Bunun dışında kalan alanlar elinde alışveriş arabası varken ancak geçerken görülür. Peki, o gördüğün anı, baktığın ana çevirmenin bir yolu var mı? Olmasa, ambalaj konusunda uzmanlaşmış tasarımcı olmazdı değil mi?
Sonuç olarak evet, bir ürün satın alırken ürünün kendisi cidden önemlidir. Hiç bir tüketici mecbur olmadıkça kötü bir ürünü ikinci kere almaz. Ama bir ürün ve markadan memnun bile olsanız, alışveriş yaparken gözünüz diğer ürünlere de öyle veya böyle kayar. Doğru bir ambalaj tasarımına sahip ürün sizi hiç cezbetmedi mi? Neymiş ki bu diye bakmadınız mı hiç? Eğer, yeni şeyler denemeyi seviyorsanız ürünü alıp şans verirsiniz. Eğer ürün sizi tatmin etmezse, bir daha şansı olmaz. Peki, ya tatmin ederse? İşte o zaman ürünü ürünü, ihtiyacı olan arkadaşlarınıza söylersiniz. Onlarda bir arkadaşım söylemişti deyip satın alırlar ve marka bilinci oturdukça istediğiniz her satış noktasında en çok tercih edilen ürünlerden birisi haline gelebilirsiniz. Çünkü, inanın şu an tercih ettiğiniz ürünlerde zamanında raflarda sıradan bir üründü.
Aslında bana sorarsanız, ambalaj tasarımı uzmanı arayışı gerçekleştirirken, olaya UX desginer arıyormuş gibi bakılmalı. Daha önce şurada UX Designer kavramından bahsedip bir UX Tasarımcısının nasıl olması gerektiğinden bahsetmiştim. Bir ambalaj tasarımcısı, UX designer gibi ambalaj işinin felsefesini, hedef kitlenin beklentilerini bilmek zorundadır. Eğer bilmediği bir alanda hizmet veriyor ise öncesinde çok ciddi olarak ders çalışır gibi sektörü, rakipleri, alternatif tasarımları görmeli ve doğru bir tasarımdan önce doğru bir yol haritasını çıkartmalıdır. Sizin fikriniz nedir bu konuda? Özellikle alışveriş yaparken neler ambalaj tasarımı konusunda deneyimlerinizi yazarsanız sevinirim.
Gelin birazda elin oğlu neler yapmış inceleyelim