Kullanıcı Deneyimi -UX (User Experience) Nedir?

Kullanıcı Deneyimi - UX (User Experience) Nedir Cover

 

Türkçe ’ye birebir çeviri ile girerek kullanıcı deneyimi şeklinde kullandığımız kavram, kullanıcı davranışları ile oluşan alışkanlıkların tamamına verilen genel isimdir. Bakın mesela buraya kadar ne kadar anlaşılır olmadığını görerek bile insanların mevzuyu anlamamalarına anlayış göstermek gerekir. Konuyu daha Türkçe hale getirmeye çalışalım. Ürettiğiniz bir ürünün (Web tasarımı, mobil tasarım, grafik yasarım, yazı …) bir kullanıcı üzerindeki deneyimini inceleyerek yeni geliştirilen ürünün bu davranışlara göre oluşturulmasına Kullanıcı Deneyimi – UX (User Experience) denir. Bu konu sonsuz bir döngüde oluşmaktadır. Çünkü kullanıcı deneyimi, gündelik yaşam alışkanlıklarına bağlı olarak oluşur ve bu alışkanlıklar zaman içerisinde teknolojideki tüm değişimlerden etkilenerek gelişir. Burada bahsedilen konu yediğiniz ekmeğin vücudunuza kattığı kalorinin hesaplanması gibi değil, seçtiğiniz ekmeğin görsel anlamda sizi tatmin etmesi ile alakalıdır. Bu durumda UX konusunun aslında soyut kavramlar üzerinden oluştuğundan bahsedebiliriz.

Ben şahsen UX kavramını Türkçeye çevirmek istesem biraz daha anlaşılır olması ve kısa bir sözle ifade etmek isteseydim “Kullanıcı Tatmini – US (User Satisfaction)” şeklinde çevirirdim. Çünkü hedef kitlenin tatmin olmaması, ürünün bir daha kullanmaması için gayet yeterli olacaktır. Tabi tatmin kelimesinin Türkçe içerisinde biraz fazla esnek kullanımı yüzünden kullanım zorluğu oluşması kaçınılmaz olacaktır. Yani düşünsenize, sitenizi geçen kullanıcıya “Nasıl tatmin oldun mu?” diye bir anket doldursanız gelecek cevaplar nasıl olurdu?

Kullanıcı tatmini oluşturmayan ürünün, özel durumlar harici ömrü doğal seleksiyon sonucu çok kısa olacaktır. Bu özel durumlara örnek vermek gerekirse; piyasada tek olması, ürünün kemik kitlesinin olması, kullanıcının alternatif talebinin olmaması, üreten kişinin çok şanslı ve ya çok ciddi bir kitleye ulaşma şansının olması gibi sıralanabilir. İşte bu yüzden kullanıcı deneyimi değil kullanıcı tatmini diyorum. Ama bu kelimenin bile UX araştırması sonucunda, kullanımında sıkıntı oluşturacağı öngörülerek kullanmamak gerekebilir. Peki, nasıl bir öngörüdür bu, UX değerlendirmesi nasıl yapılır?

Artık işe başlamak değil, iş için Kullanıcı Deneyimi – UX (User Experience)’e başlamak, bitirmenin yarısı. Türk gibi başlamanın başarısından bahsetmek, yeni gelişmeler açısından değerlendirildiğinde mümkün değildir.

Kullanıcı Deneyimi – UX (User Experience) Nasıl Yapılır?

Çok zor yapılır. Bu sebeple Kullanıcı Deneyimi Tasarımcısı - UX Designer diye bir kavram oluşturulup mesleğe dönüştürülerek arayışa başlandı zaten. Üstelik UX yaparken başta yaptık bitti olarak bakmadan, bu kavramın projenin bir parçası olduğunu unutmadan ilerlemek gerekiyor. UX Nasıl yapılır maddelerinin teker teker incelediğinizde bu sürekliliğin sebebini anlayacaksınız zaten. Aslında Kullanıcı Deneyimi – UX (User Experience) oluşturmanın adım sayısı toplamda 5 olarak düşünülebilir.

  1. Doğru Araştırma ve Analizler Yapılır

    Bilgi her şeydir. Doğru bir sistem için tüm bilgilerinizin eksiksiz olması kaçınılmaz bir zorunluluk fakat tüm bilgileri toplamak çok uzun bir süreçtir. Bu sebeple yapılacak işin kapsamına göre hangi bilgilerin öncelikli olduğuna karar vermek en iyisi olacaktır. Listenin eksiksiz olması en ideal durumdur ama ideal olarak tamamlanabilen bir projeye ulaşmak hem zaman hem maddiyat açısından zorlu bir süreçtir. Bu sebeple doğru dataları biriktirmeye özen gösterin.
    • Rakip Analizi:

      Yaptığınız projenin alternatifleri ve benzerleri nedir? Kullanıcılar bu alternatifler içerisinde en çok hangisini neden tercih ediyor? En çok tercih edilenler ile en az tercih edilenler arasındaki temel ve detay farklar nelerdir? Başlı başına en zor kısım burasıdır. Doğru cevaplanmayan sorular oluşturulacak yol haritasını doğrudan etkileyecek ve Kullanıcı Arayüzü Tasarımcısı - UI (User Interface Designer)) temel noktalarını oluşturacaktır.
    • Sistem Analizi:

      Yapılacak çalışmanın tüm adımları netleştirilmeli. Genelde hazırlanan projelerde temel adımlar planlanır ve bu iş tutar kesin abi denilerek işe başlanır. Ara adımların atlanması veya versiyonlar arası geçişlerde Kullanıcı Arayüzü Tasarımı - UID (User Interface Design) değiştirilmesine neden alınacak hızlı başlangıçlar yapılır. Başlangıçta, bi çıksın hele tutarsa gerekiyorsa baştan yaparız cümlesini duyduğum projenin, tuttuktan sonra sistemi yenileyemediği için yeni fonksiyonları kullanıcının hiçte talep etmeyeceği şekillerde sunmak zorunda kaldığını, pek çok projenin içinde yer almış birisi olarak defalarca gözlemledim. Nasıl başlarsan öyle gider ve çalışıyorsa elleme mantığının tüm Kullanıcı Arayüzü Tasarımı - UID (User Interface Design) evrelerinde geçerli olduğunu biliyorum. Başlangıçta süreci belki de sadece 1 hafta etkileyecek bir çalışmanın projenizin kaderini belirlemesine izin vermeyin derim.

      Kısaca, yaptığınız proje için detayların, versiyonlar ile birlikte, çıkartıp senaryolaştırmak geniş düşünce yapınız sayesinde ilerleyen zamanlarda esnek bir yapıda ilerlemenizi sağlar Düşündüğünüzün aksine bu durum sizi geriletmez, sürekli ileri gitmeniz için size yardımcı olur.

    • Dinlemeye vakit ayırın:

      Projenin içerisinde yer alan kişileri dinlemekten bahsetmiyorum. Onlarla zaten saatler süren toplantılar, iş akış sistemleri, mailler ve hatta whatsup grupları içerisinde sürekli etkileşimde olacaksınız. Bırakın onları, alakasız kişileri gözlemleyin. Mesela 5 yaşında bir kızım var benim, eğer proje bir şekilde onun kullanmasına uygun ise ekranları açar ve fikrini sorarım. Saçma mı geldi şimdi bu size? Düşünsenize okuma yazması olmayan ama teknolojinin içine doğmuş bir çocuk benim geliştirdiğim sistemi kullanabiliyor ise 70 yaşında birisinin bunun kullanamayacağını cidden iddia edebilir misiniz? Zaten Kullanıcı Deneyimi – UX (User Experience) dediğimiz şeyin genel hedef kitlenin sistemi kolayca kullanmasını sağlamak olduğunu unuttunuz mu yoksa? Ayrıca 5 yaşındaki kızımın fikrini aldığım ve onunla konuşmaya vakit ayırdığım için baba skillerinde gelişim sağlayarak kızım tarafından konunun Kullanıcı Deneyimi – UX(User Experience) kapsamı içerisinde bir artı sağladığını unutmamak lazım. Çok ince hesaplar usta bunlar, öyle böyle değil.
    • Veri Analizi:

      Sistemin tasarım unsurlarının tamamı proje içerisinde dönecek verilerin yoğunluğuna göre değişiklik gösterecektir. Ayrıca hiyerarşik yapı içerisinde tüm adımların net bir şekilde oluşması açısından sistem verilerinin net olarak anlaşılması ve bilinmesi gerekir.
    • Hedef Kitle Analizi:

      Hiçbir proje, projeyi geliştiren kişi için hazırlanmaz. Bakın bu çok önemli ve atlanılan bir detay. Fikri geliştirmiş olmanız bu fikrin içerisindeki tasarımların sizin keyfinize göre hazırlanması için yeterli bir etken değildir. Hedef kitleniz içerisinde her 11 kişiden en az 7 kişinin bu projeyi sıkıntısız bir şekilde kabul edebilmesi için geliştirirsiniz sisteminizi. Çok acayip bir değerleme gibi düşünmeyin. Kaynaklarını ilerleyen aşamalarda paylaşırım sizinle. Ayrıca unutmamak gereken bir detay daha var ki, bir sorunu tespit edip, bir ihtiyacı belirleyip bir proje geliştiriyorsanız zaten ortalamanın üzerinde olduğunuz kabul edilerek projenin bir başkası için hazırlanması gerektiğini düşünürseniz hem sizin için hem UX Tasarımcı için ilerleyiş daha kolay olacaktır.

      Bu araştırma, ürünü kullanacak kişilerin ortak paydalarını bulmak için yapılan araştırmadır. Yapılacak ürünün sergileneceği coğrafyaya, dile, kültüre göre her ürünün kullanıcı üzerindeki etkisi farklı olacaktır. Fakat aynı kültürün içerisindeki hedef kitlenin beklentilerinin kesiştiği noktalar olacaktır. Belirli bir kitle üzerinde yapılan incelemelerde insanların kendi içinde gruplara ayrıldığını ve genel bir çoğunluğun tek bir noktada uzlaştığını gözlemleyeceksiniz. İşte o kesişim noktaları ürünün başarısı için bilinmesi gereken noktalardır ve sürekli değişiminden bahsetmek kesinlikle yanlış olmaz. Ayrıca global bir proje yapıyorsanız, tasarımda oluşacak çeşitliliğin ilk başta farkında olmanız hayrınıza olacaktır.

    • Kırmızı Rota Analizi:

      Teknik olarak “red road analysis” olarak adlandırılan bu aşama, kullanıcının sistem ilerleyiş şeklinin belirlendiği kısımdır. Proje geliştiriciler genel olarak fikirleri olduğu için bir proje yaptığından zaten bahsetmiştik. Ama maalesef projeyi geliştirmek için ihtiyaç duyulan öncelik listesinin neler olduğunu bilmezler. Sistem içerisindeki fonksiyonların kullanıcı açısından ihtiyaçlarının belirlenmesi ve anahtar noktaların oluşturulması işlemine kırmızı rota analizi denir ve bu çok basit iki soru ile belirlenir. “Bu fonsiyon kaç kullanıcı için lazım” ve “bu fonksiyonu kullanıcılar ne sıklıkta kullanacak”. 4x4 bir tablo oluşturulur ve x,y ekseninde değerler girilir. Süre için çok az, bazen, genelde, her zaman şeklinde, kullanıcılar için çok az kullanıcı, bazı kullanıcılar, birçok kullanıcı ve tüm kullanıcılar şeklinde. Bu tablo içerisinde; fonksiyonun sayfa içerisinde kullanımın oranının ve kullanıcı sayısının çok olduğu yerler kırmızı belirlenir. Yani bunlar olmazsa olmazlarımız. Diğerlerinde esne yapsak bile bu fonksiyonlar ekranda gözükmek zorunda. İşte kırmızı rota analizi sayesinde neleri basitleştirip neleri basitleştiremeyeceğimizi net olarak görebiliriz.
  2. Mockup Tasarımların Hazırlanması

    İşte sihrin başladığı kısım tam olarak burası. Araştırdık, inceledik, senaryolar hazırladık e bunları Kullanıcı Arayüzü - UI (User Interface) için kullanalım değil mi? Tabiki değil. Aceleniz ne? Tasarımdan önce mockup tasarımların hazırlanması ile başlayalım. Örnek model anlamına gelen Mockup, tasarım oturtma aşamalarından itibaren projenin geliştirilmesi için tüm aşamalarda kullanacağımız bir yöntem olacaktır. Sizin için çalışmalarınızda kullanabileceğiniz modern bir mockup dosyası hazırladım. Portfolyoma ekleyip linkini sizinle paylaşacağım. Ama mockup dosyalarının modern gözükmesine gerek yoktur. Hatta bu konunun bilgisayarda yapılmasına bile gerek yoktur. Elinize bir kalem alıp kâğıt üstünde çizerek te gayet güzel mockup tasarımları oluşturabilirsiniz. Peki, ne işe yarayacak bu mockup tasarımlar? Öncelikle tüm hiyerarşinizin hatasız bir şekilde oluşturulmasını sağlayacak. Proje akışı sırasında kullanılan adımların içeriklerini net görmenizi sağlarken detayların sadeleştirilme sürecini kolaylaştıracaktır. Bu aşamada önemli olan konuların başında, en basit adımlarla kullanıcı sistemde nasıl hareket edeceğini hissetmeli. Bunu olabilecek en sade şekilde yapmalı ama sadelik ararken anlaşılmazlık duvarına çarpma lüksünüzün olmadığını da sakın unutmayın.

  3. Tasarımların Hazırlanması ve Testler

    Hazırlanan mockup dosyaları artık Kullanıcı Arayüzü - UI (User Interface) için kullanılabilir durumda olacaktır. Bu aşamadan sonrası geliştirilecek olan projenin planlanan teknolojisine göre gerekli işlemler yapılır(ne kadar üstünü kapatarak söyledim dimi) ve planlanan ilk sürüme ulaşılır. Fakat bu aşamada hazırlanan projenin kapsamına göre bir test sürüşü başlar.

    • Persona Oluşturma:

      Türkçeye kişilik kartı olarak geçen ve psikolojinin bir konusu olan persona oluşturma, sistemde sanal ideal müşterilerin oluşturulması ile yapılır. Bu tamamen kurgusal bir karakterdir. Sürekli bahsettiğimiz hedef kitle analizi için çok önemli bir adımdır. Ciddi anlamda sistemdeki kişilerden bağımsız bir bireyi yaratmak, ona bir isim vermek, fotoğrafını tanımlamak ve gerçek tavırlarını, kişilik özelliklerini belirlemek önemlidir. Karakter özellikleri belirlenen bir persona normal kullanıcı olarak nitelendirilir ve hareketleri öngörülmeye çalışılır. Bu dediğim gibi enteresan bir süreçtir ve karakteri doğru tanımlamak cidden önemlidir. Daha önce FRP oynamış, karakterler yaratmış ve onlarla bütünleşmiş birisi olarak bana çok eğlenceli gelen süreçlerden birisi. Çünkü bu karakter reel olarak yok ama reel fikirlerini almaya ihtiyacınız var. Persona oluştururken var olan kullanıcılarınızı kullanabileceğiniz gibi, dışarıdan birisini de modelleyebilirsiniz.
    • Hata Testleri:

      Öncelikle kabul etmek gereken en önemli nokta, hatasız bir proje asla olmaz. İyi bir ekip bu hataların minimum seviyede kalmasını sağlar fakat yine de canlıya çıktığınız zaman hatalar olacaktır. Eğer bir donanım için hata testi yapacaksanız illaki bunun canlıya çıkmadan yapılması gerekir. Bu durumda oluşturulan test gruplarına ürünü açıklama yapmadan denetmek en etkili yöntemlerdendir. Eğer proje online bir proje ise webvisor gibi sistemler yanı sıra özel yazılımlar ile kullanıcıların site içerisindeki hareketleri takip etmeli, loglamalar doğru bir şekilde incelenmeli ve özellikle kırmızı rota analizi ile belirlenen alanların doğru bir şekilde aktığından emin olmalıyız.
    • A-B Testleri:

      Hedef kitleye belli oranlarda farklı tasarım gösterme yöntemi olan bu test olmazsa olmazlar arasındadır. Bilimsel olarak kontrollü deney aşaması da diyebiliriz. Örneklemek gerekir ise A grubu kullanıcı satın al butonunu formun sağ altında görürken, B grubu kullanıcılar satın al butonunu formun sol altında görürler. Küçücük bir farkmış gibi görünen bu deney, kullanıcıların CTA (call to action) oranını arttırmak için kullanılan yöntemlerden biridir. 11 kullanıcıdan 7si sağ altta yer alan butona tıklamayı tercih ediyor ise güzel gözüküyor diye sol alta buton koymanın bir esprisi olmayacaktır.
    • Yazı ve Renk Hiyerarşisi:

      Okunaklı, kurumsal, algısı yüksek bir sisteme sahip olmak mı istiyorsunuz? Kullanmayın abicim şu comic sans yazı karakterini o zaman. UX açısından kullanılan yazının yoğunluğu, kullanılan başlıklar, satır arası boşluklar, seçilen fontlar başlı başına bir konudur. İnanın, hedef kitlenin sistemde rahat hareket etmesini sağlamak bazen fonksiyonun çok daha önüne çıkan bir faktör olabilir.
    • Dinle, Anla, Çöz – Verilerin Toplanması:

      Verilerin birçoğu elimizde var zaten demeyin. Burada bahsedilen veriler sistemin kullanılması ile kullanıcılardan gelen geri dönüşler olacak. Projem mükemmel olsun, her giren tüm istediği aksiyonu hemen gerçekleştirsin diye bir kaygınız olmasın. Proje daha canlıya çıkmadı, deneme sürümündeyiz ve kullanıcıların içeride kullanmak istediği fonksiyonlar sizin hayal ettiğinizden farklı olabilir. Bırakın sizin için bunu derleyip yollasınlar. Eğer iyi bir projeye sahipseniz sistemi kullanan kişilerin sizi geliştirme çabasından daha güzel bir şey olamaz.
  4. Nihai Tasarımların Hazırlanması

    Bu aşamaya geldiğinizde artık kullanıcı kitlenizi ve istekleriniz net bir şekilde biliyor olursunuz. Kimi talepler olamayacak kadar uçuk fikirlerdir. Onları çöpe atmayın, ilerde ihtiyacınız olabilir. En gerçekçi ve yapıcı verileri bir araya alıp tekrar bir mockup hazırlayın. Bu mockup dosyalarını hazır UI setiniz ile birleştirip yazılımdaki revizyonları tamamlayın. Hata ayıklamalarda tamam mı? Benim tavsiyem kendinize bir ToDo listesi oluşturup her gerçekleşen eylem için bir check atın gitsin. Sonra takibi bitmez bir sürecin içine düşersiniz. Sanırım her şey hazır. E, tamam ne bekliyorsunuz, geçin diğer adıma!
  5. Canlıya Çıkış

    En kolay kısım bu olsa gerek. Her şey tamam gözüküyor. Artık canlı ortamında insanların rahatça kullanacağı nur topu gibi bir projeniz var. Durmayın, kullanın kullandırın. Çünkü o artık yaşıyor. Ama unutmayın, her canlı varlık gibi projenizin sürekli gelişime aç olduğunu unutmayın. Bugün çalışma tamamlandı ama yarın yenilik yapmak istiyorsanız üçüncü ve dördüncü aşamalar, projeniz içerisinde sürekli tekrar edeceğiniz aşamalar olacak.

Aslında çok yeni bir meslekmiş gibi lanse edilen Kullanıcı Deneyimi Tasarımı – UXD (User Experience Design) tarihte üretilen ilk üründen sonra üretilen her ürün için tarihin her alanında vardı. İnanın ilk ürünün diğerlerinden ayrılma çabası hiç olmadı. Gelin bunu örnekleyelim. Aklınıza gelen ilk ürünü düşünün ama ekmek gibi temel gıda olmasın, daha teknolojik olsun. Mesela her sabah ofisinizin ya da evinizin rahatında ilk açtığınız haber sitesini düşünün. Neden o siteyi açıyorsunuz? Daha önce hangi siteleri açıp okuyordunuz? Yeni bir haber sitesi arayışınız olsa nelere dikkat edersiniz? Bakın burada bahsettiğim her şey o siteye girip orada yazan haberi okumak isteyen kişinin bakış açısı. Bu bakış açısı içerisinde ne tasarımcının fikirleri ne de ürün sahibinin taleplerinin bir önemi yoktur. Yapılacak iş için verilecek fikirler tamamen kullanıcının daha fazla tatmine ulaşması ve sistemi kullanmaktan vazgeçmemesi için yapılır. Konumuz web sitesi için UX kullanımı değil, UX nerede kullanılır olduğuna göre bu örnekleme web sitesi kavramında kalmasın biraz daha konuyu genişletelim…

Örneğin bir çamaşır makinesi düşünün veya bir bulaşık makinesi. Eski tipler çok kolaydı, düğmelere bas çalışsın. Ama teknoloji ilerliyor ve işin içine görsellik girmeye başlıyor. Dijital ekranın içerisinde bin bir çeşit fonksiyon var, kardeşim iki don yıkayacağım zannedersin uzaya mekik yollayacağım. Tam bunu dediğiniz noktada Kullanıcı Deneyimi – UX (User Experience) devreye girer ve hedef kitle kullanıcının ortalama kabul edeceği, kullanırken yanında hayvani bir kullanım kılavuzu gerektirmeyen ve en az adımda kullanıcının yapmak istediği sonucu almasını sağlayan bir kullanıcı arayüz tasarımı olmazsa olmazlar arasına girmeyi başarır. Kelime içerisinde giren tasarım kelimesi sizi yanılmasın. Yaptığınız arayüzün kaliteli olması zorunluluğun zaten var ama fonksiyonları belirleyen kapsamların tamamı Kullanıcı Deneyimi – UX (User Experience) içerisinde gerçekleşmeli. Bunu yapabilmenin en doğru yolu ise yaptığınız çalışmanın konsepti ne olursa olsun, tüm sisteme dışarıdan bakıp büyük resmi görmektir.

Buraya kadar Kullanıcı Deneyimi – UX (User Experience) nasıl yapılır sorusunun cevabını vermeye çalıştım. Evet, biraz uzun bir yazı oldu ama amacım her bölümü ayırıp site içerisinde dolaştırmak ve SEO değil, bilgi vermek olduğundan ilgisi olan kişilerin keyifle okuyacağını düşündüğüm bir yazı hazırlamaya gayret gösterdim. Merak ettiğiniz detaylar var ise elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım. Eksik gördüğünüz yerleri belirtirseniz ne güzel olur, geliştiririz içeriği hep beraber.

Umut AVCI: